Milli Eğitim Bakanlığının 11.06.1984 tarih ve 37630 sayılı onayları ile 1984-1985 Öğretim Yılı başında 30 Ağustos İlkokulu´nun üst katında Dumlupınar Anadolu Lisesi adı ile eğitim ve öğretime başlamıştır.

Bazı derslerin öğretimini yabancı dil ile yapan resmi okullar statüsünde olan okul, merhum ALİ GÜRAL anısına oğulları Rıza, Nafi ve İsmet GÜRAL tarafından yaptırılan bu binaya taşındıktan sonra, 28.11.1989 tarihinde ALİ GÜRAL LİSESİ adını almıştır. 

2021 Nisan ayı itibariyle okulumuz PORJE OKUL statüsüne girmiştir.

ALİ GÜRAL, 1915-1985 yıllarında yaşamış, ülkesine yaşadığı süre içerisinde en iyi şekilde hizmet etmiş Kütahyalı bir iş adamıdır. Adı, hem Kütahya hem de ülkemizdeki sanayinin gelişmesinde ilk kuruluşlarla anılır. Birçok yeni kuruluşun öncüsü olmuş ve Türkiye´nin en büyük porselen üreticisi olarak haklı bir üne kavuşmuştur. Ali Güral´ın hayattaki emellerinden biri de adını taşıyan bir okul yaptırmaktır. Bu idealini ölümünden sonra oğulları gerçekleştirerek Ali Güral Lisesi´ni bizlere kazandırmışlardır.

Okulumuz 1990-1991 Öğretim Yılında kat ilavesi yapılarak 20 derslikli duruma getirilmiştir. Aynı öğretim yılında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından yaptırılan 200 kişilik Yurt Binası okul idaresine verilmiş olup ilimiz orta dereceli okullarında öğrenim gören kız öğrencilere yine GÜRAL kardeşler tarafından yaptırılan Kapalı spor Salonu 1994-1995 öğretim yılından itibaren eğitim öğretim hizmetine sunulmuştur. ..

ALİ GÜRAL HAKKINDA

Çok değerli büyüğüm saygı değer insan merhum Ali Güral Beyi, çok kısa zaman dilimine sığdırmak tabii ki mümkün değil. Babam çok yardımsever, ileri görüşlü, her zaman yakınlarına ve yakınında olmayanlara yardım etmesini bilen bir insandı.

Herşeyden önce adaleti ve adaletli olmayı çok iyi bilirdi. Her zaman temiz, tertipli, bakımlı, yaşamayı ve gezmeyi seven biriydi. Gezip gördüğü yerleri yakınlarıyla paylaşmayı çok sever, aile birliğine büyük önem verir, aile bireylerini hep bir arada tutmak için bütün fedakarlıkları yapardı. Kendisi o günün şartlarına göre okuyamadığı için okumayı ve okutmayı çok severdi. Bununla ilgili bir bilgimi de örnek olması açısından aktarmak istiyorum;

"" Birgün otelde ayakkabılarını boyatmak istiyor. Karşısına 12 yaşlarında bir çocuk geliyor. Babam, neden bu işi yaptığını ve okumadığını soruyor. Çocuk okumak istediğini ancak babasının mali imkansızlıklar yüzünden okutamadığını söylüyor. Babam çocuğa onu okutacağını ve okumasında yardımcı olacağını söylüyor. O çocuk, topluma yararlı bir birey olarak şimdi bir lisede Matematik öğretmenliği yapıyor. Keşke bu durumda olan tüm çocuklara herkes yardım edebilse ve topluma yararlı bireyler ve fedakar öğretmenler yetişmiş olsa... ""

Sayın Ali Güral´ın soyadını taşımaktan, çocuklarımın dedesi olmasından her zaman gurur duymuşumdur.Onun adının bir lise ile beraber anılmasından ve gelecek nesillere örnek teşkil etmesinden dolayı mutluluk duyuyor, rahmetle anıyorum.

Gülsüm GÜRAL